11 Kasım 2021 Perşembe

Kulakları Buz Kesmişti

Bugün bir ulusal medyanın web baskısında lanet bir haber okudum. Samuray kılıçlı cinayet! Bir başka  haber de yine bir cinayet haberiydi: Akılalmaz vahşet! Son zamanlarda gerçekten "bunlar bu canilerin nasıl akıllarına geliyor ya da nasıl bu kadar kötüleşebiliyorlar" diye düşünme sayımı artıran, beynimi yakan haberlere denk geliyorum.

Yazılı-basılı-görsel-işitsel medyanın %80 oranında, sosyal medyanın da %99 oranında yalan olduğunu düşündüğüm halde bu haberler beni çok çok rahatsız ediyor.

Ama bir gerçek var ki bazı haberlerden çıkardığım, bu cinayetlerin bazıları önlenebilir. Kılıçlı cinayet işleyen şahıs deliler gibi bağırıyormuş sabahlara kadar. Çocuklara kılıç gösteriyormuş. Site görevlisi evinde çok sayıda kılıç olduğunu biliyormuş. Hatta bir komşusu çok gürültü yapıyor diye polis çağırmış.

Daha önceki bir kadın cinayeti haberinde de benzer bir durum yaşanmıştı. Komşusu polisi arıyor “yandaki kadını dövüyorlar, çok sesler geliyor, bir kontrol eder misiniz” diyor. Polis geliyor, kapıyı dinliyor ama ses gelmiyor ve gidiyor. Sonra o bağırış-çağırış seslerinin cinayet sırasında çıkartıldığı anlaşılıyor. Kişi dokunulmazlığı ve mahremiyeti evet ama nereye kadar!

Bu yazının başlığı yukarıda anlatılanları karşılamadı değil mi?

Bugün eşimi akşamüzeri bir komşu arıyor. “Site yaya giriş kapısının hemen yanında, araç yolunun kenarında bir kedi yatıyor. Sanırım araç çarpmış, sizin kedimi, bir bakın” diyor. Hemen gidip baktık ve yazık ki kedi ölmüştü.

Hayvan popülasyonu arttı biliyorsunuz. Biz de site içindeki kedilere mama, su bırakıyoruz. Bulduğumuz, başkalarının bulduğu yavru ve engelli bazı hayvanlarla bir süre ilgileniyoruz. Sağ olsun bir veteriner hekim arkadaşım var, o da tedavi süreçlerinde yardımcı oluyor, az para alıyor. Sitede çocuklar hasta bir kedi, sahipsiz bir yavru, bir yere sıkışan bir hayvan gördüklerin de bize haber verirler. Kediler halkın malı oysa.

Sosyal medyada sık sık paylaşılır: kaza geçirmiş bir hayvan gördüğünüzde en yakın veterinere götürün, ücretsiz bakılıyor diye. Bazı kazalarda masrafları trafik sigortası karşılıyormuş. Ya da barınak varsa barınağa bırakılırsa tedavileri yapılıp, tekrar sokağa bırakılıyor. Yani komşum bizi aramak yerine kaza geçiren hayvanı 1 km uzaklıktaki veteriner hekime götürse belki yaşayacaktı. Hatta, araba ile geçerken görmüşler! Yani araç ile 2 dakika.

Komşumun haber verdiği çarpılmış kediye “acaba hangi kedimiz!” diye bakmaya gittiğimizde vücudu soğumak üzereydi. Yanında bir kardeşi vardı (evet bizim sitede ve bizim mamalardan yiyen kedilerin kardeşiydi). Ben hazırlıklı gidip elime bir poşet almıştım. Nabzı yoktu. Poşete koydum ve çöp konteynırının içine bırakıverdim. Kulakları buz kesmişti hayvanın...

 

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ağız Tadıyla

Bir kuru yaprak yeter mutlu olmaya Bir bayrak dalgalansa yeter Varsın dallar çıplak olsun  Yeşil çimenler sarsın dört bir yanı Beyazları bol...