Neredeyse her gün "din" adına
yapılan bir saldırının ardından yüzlerce kişinim ölümlü haberini görüyoruz
yazılı, görsel yada sosyal medyada. Hani herkes kardeş idi? Hani "Yaratılan
yaratandan ötürü sevilir" idi? Hani "Tanrı verdiği canı kendisi
alır" idi?
Daha eskilere gitmiyorum: 1400 yıldır din
savaşları sürüp gider. Belki 1400 yıl sonra bir din baskın gelip diğer dinlerin
üyelerini keser, ortadan kaldırır ve tüm dünya insanları o dine mensup olurlar.
Başka din yoktur yeryüzünde artık...
Sonra bu dinin üyeleri 1400 yıl daha kendi
aralarında mezhep savaşlarını yürütürler, birbirlerini boğazlarlar ve bir
mezhep tüm dünyaya hakim olur. Fakat milyonlarca kadın, çocuk, erkek, genç ve
yaşlı yok olmuştur (siz öldü deyin isterseniz yada şehit oldu).
Ve 1400 yıl daha bu mezhepte olanlar cemaat
yada bilmem ne için savaşmaya başlar ve başlar kesilmeye devam eder. Yani
savaş, kan, zulüm, işkence...
Oysa kardeş kardeş, din, dil, ırk, cinsiyet,
renk ve bilmem ne ayrımı yapmadan barış içinde yaşayabilsek. Acaba bu barışı
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi sağlayamaz mı?
Bıraksak din savaşlarını, "senin dinin
senin", "onun dini onun" ve "benim dinsizliğim benim"
olsa. Yok etmeye çalışmasak diğerini, dünya daha güzel ve yaşanılır
olmazmıydı?
1) http://www.hurriyet.com.tr/dunya/26625901.asp -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder